Bir köyde, yüzlerce yıldır kullanılan eski bir kuyu vardı. Köylüler sabahları bakır kovalarını indirir, serin ve berrak suyu yukarı çekerdi. Kuyu, yıllarca beslediği insanlarla birlikte yaşlanıyordu.
Ama bir gün, suyun tadı değişmeye başladı. Önce hafif bir bulanıklık, sonra durgun bir tat. Kimse kuyunun eskidiğini düşünmedi; “Biz bu sudan hep içtik, içmeye devam ederiz” dediler. Ancak zamanla su iyice çekildi, kovalar boş çıkmaya başladı.
O zaman köylüler fark etti: Bir kuyudan su alıyorsan, o kuyuyu beslemelisin.
Şirketler de böyledir. Çalışanlarının bilgisine, yetkinliklerine, tecrübelerine dayanarak var olur. Ama bu bilginin sürdürülebilir olması için eğitimle beslenmesi gerekir. Çünkü hiçbir kuyu sonsuz değildir.
Bilgi Kuyusu Neden Kurur?
“Bilgi statik değildir. Eğer sürekli beslenmezse, yavaş yavaş tükenir.”
Tarih, bilgiye yatırım yapmayan şirketlerin hazin sonlarıyla doludur. Bir dönem zirvede olan, ama sonra unutulan markalar, genellikle kuyularının dolduğunu sanıp, onu beslemeyi bırakanlardır.
Bir şirket büyüdükçe, çalışanlarının deneyimine daha çok güvenmeye başlar. “Biz zaten bu işi biliyoruz” yanılsaması, zaman içinde öğrenme refleksini köreltir. Ama dünya değişir, teknoloji gelişir, rekabet sertleşir. Eğer şirket, bilgisini yenilemezse, zamanla suyu tükenmiş bir kuyuya döner.
Ve bir gün gelir, çalışanlar o eski kuyudan su çekmeye çalıştığında, kovalar boş çıkar.
Kuyuyu Besleyenler ve Kurutanlar
🔹 Toyota yıllardır üretim alanında öncü. Sadece makinelerine değil, çalışanlarının gelişimine de yatırım yapıyor. “Öğrenen organizasyon” felsefesiyle, her yeni bilgiyi sistemlerine entegre ediyor. Bugün hâlâ otomotiv sektörünün liderlerinden biri.
🔹 Google, çalışanlarına her hafta zamanlarının %20’sini yeni bir şey öğrenmeye veya yaratmaya ayırmaları için fırsat tanıyor. Bilgiye yatırım yapıyor, kuyusunu sürekli besliyor.
Ama bilgiye yatırım yapmayanlar?
🔹 Blockbuster, bir zamanlar dünyanın en büyük DVD kiralama şirketiydi. “Biz bu işi zaten biliyoruz, yeniliğe ihtiyacımız yok” dediler. Dijital dönüşüme yatırım yapmadılar. Sonuç? Netflix’in yükselişiyle tarihe karıştılar.
🔹 Kodak, yıllarca film tabanlı fotoğrafçılığın kralıydı. Dijital fotoğrafçılık konusunda ilk inovasyonları yapanlardan biri bile onlardı. Ama eğitimle dönüşmeyi, çalışanlarını yeni teknolojiye adapte etmeyi göz ardı ettiler. Sonuç? Bir zamanlar dev olan marka, bugün yalnızca nostaljik bir hatıra.
Bazı şirketler kuyularını besler, bazıları ise kurumasını izler.
Kuyunun Başına Gelmeden Önce…
Bir şirketin eğitime yatırım yapmaması, kuyunun kurumasını beklemek gibidir.
Eğitim bir maliyet değildir, geleceği garanti altına alan bir sigortadır.
Bilgi eskiyebilir, beceriler körelebilir, iş dünyasının dinamikleri değişebilir. Ama eğitimle beslenen bir şirket, hiçbir zaman kupkuru bir kuyuya dönüşmez.
Ve en önemlisi, bir gün o kuyudan su çekmeye çalıştığınızda, kovanızın boş çıkmamasıdır.