Günümüz iş dünyasında, yetenekleri çekmek ve elde tutmak her zamankinden daha kritik bir hale geldi. Çalışanlar artık yalnızca maaşa ya da unvana değil; kurumun değerlerine, kültürüne ve onlara sunduğu deneyime bakıyor. İşte bu noktada işveren markası, şirketlerin sürdürülebilir başarısı için stratejik bir unsur haline geliyor. Çünkü güçlü bir işveren markası, yalnızca bugünün yeteneklerini çekmekle kalmıyor; yarının hikâyesini de şekillendiriyor.
Geçenlerde okuduğum kısa bir cümle beni derinden etkiledi:
“Yola çıkmazsan hikâye seni bulmuyor. Annem hep ‘Dağda gezen kurdu görür’ derdi. Kurdu görmek istiyorsan dağda gezeceksin. Hikâyeye ancak yolda rastlarsın.”
Aslında bu söz, işveren markası yolculuğunu da çok iyi anlatıyor. Çünkü bir kurum, güçlü bir işveren markasını yalnızca bir “hedef” olarak görüp beklediğinde hiçbir şey olmuyor. Hikâye, ancak yola çıkıldığında yazılıyor.
İşveren Markası: Bekleyerek Değil, Hareket Ederek
Birçok şirket; yeteneklerin kendiliğinden onları bulmasını, kurum kültürünün kendiliğinden anlatılmasını veya çalışan bağlılığının kendiliğinden gelişmesini bekliyor. Oysa bu, dağda dolaşmadan kurdu görmeyi beklemek gibi.
Gerçek bir işveren markası; cesur adımlar atıldığında, samimi bir yolculuğa çıkıldığında ve bu yolculukta istikrarlı şekilde ilerlediğinde oluşur.
Yolculuğun Ana Unsurları
- Cesaret: İşveren markası oluşturmak yalnızca sloganlarla değil, cesur adımlarla mümkün. Çalışan deneyiminde samimiyet, şeffaflık ve tutarlılık bu cesaretin temel taşlarıdır.
- Süreklilik: İşveren markası yolculuğu, bir defaya mahsus bir proje değil. Her gün yeniden atılan küçük ama tutarlı adımlar, kurum hikâyesini güçlendirir.
- Katılım: Çalışanlar, adaylar, liderler… Tüm paydaşlar bu yolculuğun yol arkadaşlarıdır. Hikâye birlikte yazılır.
Hikâyeler Yolun Kendisi
NMT İnsan Kaynakları ve Danışmanlık olarak biz, işveren markasının yalnızca “kurumsal bir proje” değil, kurumların yaşayan hikâyesi olduğuna inanıyoruz.
Bu hikâye; yeni bir çalışanın ilk günkü deneyiminde, uzun yıllardır emek veren bir çalışanın bağlılığında, bir adayın mülakat sonrası hissettiği güven duygusunda hayat bulur.
Ve evet, bu hikâyeler masa başında yazılmaz. Yola çıkan, değişime cesaret eden kurumlar tarafından, adım adım inşa edilir.
Son Söz
Bugün şirketlerin önünde duran en önemli soru şu:
Hikâyenizi bekleyecek misiniz, yoksa yola çıkıp kendi hikâyenizi mi yazacaksınız?
NMT İnsan Kaynakları ve Danışmanlık
İnsan odaklı çözümlerle kurumların hikâyesini güçlendiriyoruz.